Kendi Hakikatinin Merkezine Dönen Kadının En Güçlü Hali
Bugün yeni bir yaşa giriyorum… Ama yeni bir “ben” yaratmıyorum. Çünkü ben hiçbir zaman kaybolmadım, sadece derinlerde güç toplamayı seçtim. Bu yaş, bir dönüşüm değil; özümün merkezine daha sağlam bir iniş, kendi hakikatime daha net bir dönüş.
Hayat boyunca anladım ki bazı kırılmalar insanı küçültmek için değil, büyütmek için vardır. Bazı susuşlar teslimiyet değil, stratejidir. Ve bazı kadınlar vardır; geri çekilmez, sadece yükselir.
Ben o kadınlardanım.
Sertliğim hayata öfkeden değil; deneyimin getirdiği sağlamlıktan.
Zarafetim incelikten değil; kendimi tanımanın getirdiği asaletle taşınır.
Ve duruşum kimseye gösteriş için değil; tamamen kendime verdiğim değerin bir yansımasıdır.
Bugün, yeni bir yaşıma adım atarken fark ediyorum ki:
Benim hikâyemde rastlantı yok.
Ben yön veren taraftayım.
Kader beni savurmuyor; ben kaderi çiziyorum.
Gücüm artık bağıran değil, hissedilen bir güç.
Sessiz ama sarsılmaz.
Zarif ama keskin.
İnce ama eğilmeyen.
Ben; kırılganlıkla güç arasındaki o ince çizgiyi bilen,
sükûtunda bile iz bırakan,
yürüdüğü her yolu kendi enerjisiyle mühürleyen kadınım.
Kimsenin kelimesi beni tanımlayamaz.
Kimsenin gölgesi üzerime düşemez.
Kimsenin sesi iç sesimi bastıramaz.
Bu yeni yaş; başkalarının bana getirdiği bir armağan değil,
benim emeğimle hak ettiğim bir zirve.
Her yıl değil, her sınav beni büyüttü.
Ve bu yaş… onlardan süzülen en berrak halim.
Bugün; ipek kadar zarif, çelik kadar kararlı,
sessiz ama karizmatik bir güçle yeniden doğuyorum.
Yumuşak bir zarafetin içinde saklı,
sert ve kırılmaz bir iradeyle.
Yeni yaşım kutlu değil, kuvvetli olsun.
Çünkü ben artık hayattan bir şey bekleyen değil;
hayatı kendi eksenine çeken kadınım.
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ / YAZAR


























Yorum Yazın